Türkiye'nin en fazla kar alan illerinden Bitlis ve Van, Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre son 54 yılın en kurak ocak ayını yaşadı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın raporuna göre, Türkiye genelinde ocak ayı yağışı hem normalin, hem de geçen yılın altında kaldı. Bitlis'te 2022'de 260, 2023'te 84, 2024'te 233 santimetre kar yağışı ölçülürken, bu yıl sadece 17 santimetreye düştü. Van'da ise ocak ayı yağışları geçen yıla göre yüzde 80 azaldı. Bu durum, bölgedeki su kaynaklarını ve tarımı ciddi anlamda tehdit ediyor. Kuraklığın etkileri, uzun vadede gıda güvenliğini ve ekonomiyi olumsuz etkileme potansiyeline sahip. Uzmanlar, acil önlemler alınması gerektiği konusunda uyarıyorlar.
Bitlis'te Kar Kuraklığı Tehlikesi
Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, küresel ısınmanın etkisiyle kar kuraklığının bölgede kendini göstermeye başladığını belirtti. 2022-2024 yılları arasında ocak, şubat ve mart aylarında bir metreden fazla kar yağışı varken, bu yılın ocak ayında sadece 20 santimetre civarında kar görüldü. Bu durum, şiddetli bir kar kuraklığı anlamına geliyor. Elmastaş, Van Gölü seviyelerindeki düşüşlerin de kuraklıktan etkilendiğini ve tarımda ciddi sorunlara yol açabileceğini vurguladı. Yüksek sıcaklıklar nedeniyle buharlaşmanın arttığına dikkat çeken Elmastaş, yeraltı su seviyesinin düşmesinin de kaçınılmaz olduğunu söyledi. Kasım ve Aralık aylarında yağış olmaması ve mart-nisan aylarında da fazla yağış beklenmiyor olması, su kaynakları açısından büyük bir tehlike oluşturuyor. Kuraklığın ne kadar süreceği hava akımlarına bağlı olsa da, birkaç yıldır süren bir kuraklık dönemi içinde olunduğunun altını çizdi.
Van'da Kuraklığın Etkileri
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, iklim değişikliğinin artık hayatın bir gerçeği olduğunu ve bunun etkilerini her geçen gün daha fazla hissettirdiğini ifade etti. İnsanların eski soğukların ve bol kar yağışlarının artık yaşanmadığının farkında olduğunu belirtti. Alaeddinoğlu, iklim değişikliğinin Van havzasında ciddi sorunlara yol açtığını, Türkiye genelinde de kuraklığın hakim olduğunu vurguladı. Ocak ayında normalde yağışlı bir sezon geçiren Türkiye'nin tamamında kuraklık yaşanıyor. Van için son 54 yılın en kurak ocak ayı olarak kayıtlara geçtiğini hatırlattı. Sonbaharda yeterli yağış alamamanın yanı sıra, kasım ve aralık aylarında da yağış olmaması, ocak ve şubattaki durumu daha da kötüleştirdi. Mart ve nisan aylarının yağışlı geçmesi, çiftçilerin ve sanayicilerin su ihtiyacını karşılaması için hayati önem taşıyor.
Kapalı Havzanın Tehlikesi
Van'ın kapalı bir havza olması nedeniyle yağışların hayati önem taşıdığını belirten Alaeddinoğlu, dışarıdan su getirilemediği için mevcut kaynakların doğru kullanılması gerektiğini vurguladı. Yaz aylarında çiftçilerin kuraklığın etkilerini daha fazla hissedeceğini ve bu durumun tarımsal üretimi olumsuz etkileyeceğini söyledi. Geçmiş yıllarda mart ve nisan aylarında yaşanan yağışların, bu yılın beklenmedik düşük seviyelerde kalmasının endişe verici olduğunu ifade etti. Geçen yıl 100 milimetreyi aşan yağışlar, bu yıl çok daha düşük seviyelerde kalacak gibi görünüyor. Bu durum, tarım, içme suyu ve barajlar için ciddi sorunlar yaratacak. Uzmanlar, önümüzdeki aylarda alınacak önlemler ve yapılacak çalışmalarla bu kuraklığın etkilerinin azaltılması için çalışmalar yapılması gerektiğini savunuyorlar.